Sağlıklı bir kişinin vücudunda serbestçe akan enerji akışı vardır. Yaralanma, hastalık, beslenme bozukluğu, stres ve hatta yara izleri bu serbest akışı bozar ve müdahale bölgeleri denilen enerji düzensizliğinin oluşmasına yol açar. Alman araştırmacıları hastalıkların ve kronik ağrıların %40’ının vücuttaki müdahale bölgeleri kaynaklı olduğunu tespit etmişlerdir.

Nöral terapinin amacı bu müdahaleyi düzeltmek ve hastalığı veya semptomu tedavi etmektir. İyileşme için sinir sistemine etki edilmesi anlamını taşımaktadır. Otonom sinir sistemi vücudumuzda çok geniş elektriksel bir ağ sistemidir. Bu sinir sistemi her hücreye ulaşan ve çalışmaları kontrol eden bir biyoelektriksel ağdır. (Tüm vücudumuzu ağ gibi saran uzunluğu 500.000 km.’dir.) Bu sistem kalp, solunum, sindirim sistemi gibi tüm iç organların çalışmasını, hormonlarımızı, vücut ısısı Ph’sını, metabolizmayı, duygularımızı yöneten; yani vücut iç dengesini koruyarak, yaşamın devam etmesini sağlayan, istemimiz dışında çalışan sinir sistemidir. Bu ağdaki bozukluklar tüm hastalıklarımızın temelini oluşturur. Nöral terapi bu bozuklukları düzelttiği için tüm hastalıklarda etkili tedavi sağlar. İlaç tedavisiyle sağlanamayan bu etkiyle hastalığı kaynağından tedavi etmek mümkündür. Nöral terapi çok yaygın olarak kronik ağrıları geçirmek için başvurulan bir yöntem olsa da aynı zamanda alerjiler, bahar nezlesi, baş ağrıları, astım, kireçlenme, romatizmal hastalıklar, hormon düzensizliği, spor veya kas yaralanmaları, safra kesesi, kalp, karaciğer hastalıkları, depresyon, baş dönmesi, adet dönemi ağrı ve krampları, deri ve dolaşım problemleri için de tedavi edicidir.

Nöral terapi ağrıların ve organ fonksiyonel bozukluklarının %1’lik lokal anestezik kullanılarak tedavi edilmesi yöntemidir.

Nöral terapi, tamamen farklı biyofiziksel etki ile vücutta kalıcı düzenleme yapmaktadır. Doğal bir tedavi yöntemi olan Nöral Terapi hamileler ve emziren annelerde bile rahatlıkla uygulanabilmektedir. Hiç bir yan etkisi yoktur, tedavi tamamen kalıcıdır.